Medikal Perspektif
Bilimsel Makalelerde “Tartışma”
Bölümünün Yazılması
"Tartışma" bölümü genellikle makalenin yazılması en zor olan ve özen isteyen bölümüdür. İyi düzenlenmiş ve yapılmış bir çalışma, hatalı "Tartışma" bölümleri nedeniyle yeterince ön plana çıkarılamadığından veya gerçek bulgular yanlış tartışma ile karanlıkta kaldığından kabul edilmeyebilir. Her zaman olmasa da, çoğu zaman "Tartışma" bölümü çok uzun ve gereksiz cümlelerle doldurulur. Böyle durumlarda, yazarın ortaya koyduğu kendi sonuçlarından veya yaptığı yorumlardan kuşku duyduğu, koruyucu uzun cümleler arkasına saklandığı izlenimi edinilebilir. Yorum yapılırken kesin ve duru bir dil kullanılmalı, yanlış anlaşılmalara yol açabilecek kuşkulu ifadelerden ve gereksiz süslemelerden kaçınılmalıdır.
Tartışma bölümünde "bulunan sonuçlar ne anlama gelir?" sorusuna uygun ve doyurucu cevaplar verilebilmelidir. "Tartışma" bölümünün ana amacı tespit edilen bulgular ve gözlenen gerçekler ile çalışmanın amacı arasındaki ilişkileri göstermektir. Eğer makalenin "Sonuçlar" bölümü uzunsa, "Tartışma" bölümüne sonuçları kısaca özetleyen ve bulunan verilerin araştırmaya konu olan soruya ne cevaplar verdiğini, ne yönde katkı sağladığını açıklayıcı bir paragrafla başlanması, konuya yabancı okuyucular için toparlayıcı olabilir. "Tartışma" bölümünde "Giriş" veya "Sonuçlar" bölümü ile tekrar olmamasına özen gösterilmelidir. Sonuçların değişik kelime ve cümlelerle tekrarlanmamasına, sadece tartışılmasına dikkat edilmelidir. Gerekli ise bazı veriler özetlenerek, tablolara gönderme yapılabilir.
"Tartışma" bölümünde elde edilen sonuçlar bir mantık çerçevesinde, en önemli bulgudan daha az önemli olana doğru bir düzen içinde tartışılmalıdır. Hipotez sorusuna verilen cevabı, yani bulguları destekleyen başka deliller de sunulmalıdır. Öncelikle konu literatür eşliğinde karşılaştırmalı olarak tartışılmalı ve çalışmayı destekleyici veriler ve başkalarının çalışmalarından atıflar verilmelidir. Ancak, mümkün olduğu kadar tarafsız olunmalı, araştırma hakkındaki destekleyici olmayan çelişkili çalışmalardan da bahsedilmelidir. Bulgulara ters düşen çelişkili noktalar ve bulguların istisnaları açıkça belirtilmelidir. Uyumlu olmayan veriler laf kalabalığı ile geçiştirilmemeli ve saklanmamalıdır. Bu tür zıt verilerin nereden kaynaklanmış olabileceği soruşturulmalı, araştırma düzeneği, deneklerin özellik farkları, kullanılan yöntemlerin çeşitliliği ve diğer değişkenler irdelenmelidir. Çalışmada elde edilen bulguların daha önce yayınlanmış çalışmalarla olan uyumu veya zıtlığı dürüstçe ifade edilmelidir.
"Tartışma" bölümü ayrıca bulguların genelleştirilebilmesini değerlendirmelidir. Bulgulardan elde edilen genellemelerin açıkça belirtilmesi gereklidir. Aynı araştırma başka deneklerle de benzer şekilde tekrarlanabilir mi? Az sayıda örneklem ile yapılan çalışmalar daha geniş hasta kitlelerine de uygulanabilir mi?
Sıkça yapılan bir yanlış da sonuçların öneminin vurgulanmamasıdır. Elde edilen sonuçların önemi, ne anlam taşıdıkları ve literatüre katkıları mütevazi olmadan, ancak fazla abartıya da kaçmadan sade bir dille ifade edilmelidir. Utangaç olmadan, çalışmanın teorik bulguları yanında olası pratik uygulamaları da tartışılmalıdır. Ancak, verilerin sunduğu görüşlerden daha geniş, bulgularla desteklenmeyen abartılı yorumlar yapılmamalı, gereksiz spekülasyonlara girilmemelidir. Okuyucu makalenin bitiminde bulguların ne işe yaradığını kavrayabilmeli, "peki sonra ne olacak?" sorusu okuyucunun sormasına fırsat verilmeden cevaplandırılmış olmalıdır.
"Tartışma" bölümünün sonunda şu sorulara yeterince doyurucu cevaplar verilebilmiş olunmalıdır:
* Day RE (çeviri, Altay GA). Bilimsel Bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır? 2. baskı. Ankara, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Yayınları, 1996’dan derlenmiştir.