Nöropatik Ağrı Tedavisinde İrrasyonel İlaç Kullanımı Üzerine Bir Çalışma
Nöropatik ağrı (NA), sinir sistemini etkileyen bir hastalık ya da lezyon sonucu oluşan kronik bir ağrıdır ve toplumun yaklaşık %2-3'ünde görülmektedir (1,2). Nöropatik ağrı antiinflamatuvar ilaçlar ve opioidler ile tedaviye iyi yanıt vermeyip antiepileptikler ile etkin şekilde tedavi edilebilmektedir (3).
Ülkemizde nöropatik ağrı tedavi yaklaşımlarını anlayabilmek için IMS (Information Medical Statistics) reçete verilerinden yola çıkarak bir çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışmamızın amacı, Türkiye'de nöropatik ağrı tedavisinde irrasyonel ilaç kullanımı yani etkinlik verisi olmadığı halde kullanılan tedavilerin ve komplikasyonlarının yol açtığı kaynak israfı hakkında fikir sahibi olmaktı.
Bu amaçla IMS verileri incelendiğinde, nöropatik ağrı teşhisine bağlı olarak yazılan reçetelerde antiepileptikler (antikonvülzanlar), antidepresanlar gibi ülkemizde kabul edilmiş endikasyona sahip ilaçlar yanında, NSAİİ, merkezi kas gevşetici, vitamin, non-narkotik analjezik gibi endikasyonu olmayıp genelde ağrı tedavisinde kullanılan ilaç gruplarının da yüksek oranda reçete edildiği görüldü (4). Yukarıda zikredilen bu ikinci grup ilaçların nöropatik ağrı tiplerinin büyük bir bölümünde ülkemizde endikasyonlarının ve etkinliğinin olmaması nedeniyle bu tedavi yaklaşımları irrasyonel ilaç kullanımı kapsamında değerlendirildi.
Çalışmada, IMS Türkiye verileri ve PROMED Sağlık Danışmanlık A.Ş. veri tabanından elde edilen veriler kullanılarak Türkiye'de nöropatik ağrı için reçete edilen tedavilerin ilaç maliyeti ortaya kondu (4,5). Bu gruplar içinde yan etkileri nedeniyle ek kaynak kullanımı gerektiren NSAİ ilaçlar ayrıca ele alınarak, nöropatik ağrı için NSAİ tedavisi alan hasta sayısı tahmin edildi. Tedavi kılavuzları ve literatür verileri ile NSAİ ilaçlarının üst gastrointestinal sistem yan etkileri belirlendi (6-10). Bu yan etkilere bağlı olarak hastaneye başvuran hastalara uygulanan sınıflama ve tedavi yaklaşımları, bu konudaki tedavi kılavuzlarının içerdiği hasta akış şemalarına göre oluşturuldu, ülkemizde bu konuda yapılan çalışmaların verileri ve konunun uzmanı fikir liderlerinin de katkılarıyla düzenlendi ve tedaviye bağlı maliyetler Resmi Kurumlar Fiyat Listesi 2007 üzerinden hesaplandı.
SONUÇLAR
IMS Türkiye verilerine göre nöropatik ağrı tedavisi için Temmuz 2007 ve Haziran 2008 tarihleri arasında 8.500.346 reçete yazıldığı öngörülmüştür. Bu reçetelerin içerdiği ilaçların maliyetinin 96.280.290 TL olduğu tahmin edilmiştir. Reçete edilen ilaç grupları endikasyonu olan (antidepresanlar, antikonvülzanlar) ve olmayan (NSAİİ, vitaminler ve narkotik olmayan analjezikler) olarak ayrıldığında endikasyona bağlı olarak kullanılan ilaçları içeren grubun maliyetinin yalnızca 48.334.639 TL olduğu öngörülebilir. Buna karşın irrasyonel tedavinin yalnızca ilaç maliyeti 47.945.651 TL olarak hesaplanabilir.
PROMED verilerine göre NSAİ ilaçlarının yan etkilerinden korunmak için tedaviye eklenen proton pompası inhibitörü (PPİ) ilaçların maliyeti NSAİİ maliyetinin %25'i olan 4.456.130 TL olarak öngörülmektedir. NSAİ ilaçların yol açtığı üst gastrointestinal sistem yan etkilerinin tedavi maliyeti ise 3.109.650 TL olarak tahmin edilmiştir. Böylece NSAİ ilaç kullanımına ayrılan toplam kaynak, doğrudan ilaç maliyeti olan 17.824.521 TL ile beraber 25.390.301 TL olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla, NSAİİ kullanımına bağlı ek maliyetler de göz önünde bulundurulduğunda, nöropatik ağrı tedavisi için irrasyonel ilaç kullanımına ayrılan kaynak;
Öngörülebileceği gibi çalışmamızın kısıtlılıkları da vardır. Örneğin; bu çalışmamızda NSAİ ilaçlar dışındaki ilaçların yan etkileri ve yol açtıkları maliyetler detaylandırılmamıştır. Mide kanaması şikayeti ile hastaneye başvuran hastalarda görülen %10 civarındaki ölüm oranı da konu dışı bırakılmıştır. Benzer şekilde hesaplanan maliyet kalemlerinde yan etkilere bağlı iş gücü kaybı, bunun topluma getirdiği yük ve uzamış başarısız tedavi maliyetleri gibi doğrudan olmayan maliyetler de dahil edilmemiştir.
Sonuç olarak, çalışmamızın irrasyonel tedavi yaklaşımlarının yol açabileceği kaynak israfı hakkında aydınlatıcı olduğunu ve ülkemizdeki tedavi hizmetlerinin akılcı şekilde yerleşmesinin gereği olan kalıcı davranış değişikliklerinin sağlıkla ilişkili tüm paydaşların eğitimlerinin yanı sıra tanı-tedavi kılavuzları ile de desteklenmesini önermekteyiz.
KAYNAKLAR